16 Aralık 2015

Minik Kitap Kurtlarına: Benim Minik Kırmızı Balığım

Benim Minik Kırmızı Balığım
Ferit Avcı
Tudem Yayınları
Şubat 2008
29 sayfa

Minik Kitap Kurtlarına: sessiz kitaplar

 Geçenlerde gün evvel yol için çıkınını hazırlama derdinde bir yolcu edasıyla  Aram'ın orta çocukluk dönemi kitapları listesi için kitap bakınırken tesadüf ettim sessiz kitaplara. Meğer kimi kitaplar sözsüz ve sadece resimliymiş. Hikayeleri okuyucu yazıyormuş okurken. Henüz görmedim ama ayrı bir başlıkla liste yapmaya değer olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle bu başlığın altına yazısız, sadece resimli kitapları listeleyeceğim...

11 Aralık 2015

Çocuk, Oyun ve Oyuncu Anne

İkizler altı aylık olmamışken üç yaşına girmiş olan abilerine yeterince vakit ayıramadığım düşüncesiyle ilk defa yetersizlik hissine kapılınca çocuk doktorları ile istişare etmek istedim ve sormuş bulundum. Yetmeyiver demez mi. Nasıl, diyen şaşkın gözlerime baktı ve senin çocuğundan çok daha az bir şekilde ihtiyaçları karşılanan çocuklar var onları da düşünüyor musun, dedi. Hareketsiz kalakaldım. Meğer anne olunca ne bencilleşmişim. Onlara da yetmeyi düşünmedikçe evladına yetme kaygın anlamsız dedi sekiz çocuklu çocuk doktoru hanım. 

25 Kasım 2015

Minik Kitap Kurtlarına: Küçük Ayının Uzun Yolculuğu

Küçük Ayının Uzun Yolculuğu
Yazan: Yalvaç Ural
Resimleyen Feridun Oral
Yapı Kredi Yayınları
II. Baskı Mart 2013
32 sayfa

Okul Her Yerdir

Oğlumla doğal organik ürünler satan bir dükkanın kasasında aldıklarımızın ücretini öderken dükkan sahibi oğluma okula gidip gitmediğini sordu. O da 'Evet, gidiyorum' diye cevap verdi. Dükkan sahibi hanım 'Öyle mi?' diye sorunca ' Ama kütüphane de okul ki parklar da her yer okul!' diye cevap verdi oğlum. Dükkan sahibi hanım pek bir  şey anlamadı önce sonra okulun kütüphanesine gittiğini düşünüp oğlumla muhabbeti o yönde ilerletirken benim ayaklarım mutluluktan yerden kesiliyordu.

06 Ekim 2015

Bebek ve Çocuk Üzerine Yazıların Yer Aldığı Bloglar

İlk evladım hayat kapısını tıklattığında bimediğim bir çok şey vardı annelik ve çocuk üzerine öğrenmem gereken. Hemen okumalara başladım.  Temin ettiğim kitapları, internette ulaşabildiğim makaleleri okudum. Bir kaç yıldır keşfettiğim blog yazılarının bu konuda da olabileceğini düşünüp araştırmaların diğer önemli bir kısmını da bu yoldan yürüttüm. Aşağıdaki liste işte o vakitler hayli istifade ettiğim kimini hala takip ettiğim blogların listesidir. Ola ki benim gibi merak içerisinde olan, anneliğine açıktan bir çocuk gelişimi fakültesi tahsili ilave etmek isteyen, başka başka sebeplerle bu konuları araştıranlar olur deyu listemi sıralıyorum. İstifadeli olması ümidiyle...

15 Ağustos 2015

Pehlivan Kimdir?

Ebeveynlik serüveninin zorlu zamanlarındandır öfkeli olma anı. Nasıl başedileceğine dair çözüm önerileri ise ya duruma ya çocuğa ya da kendimize uymaz bir şekilde. Ancak şu yazı  bir bakış açısı oluşturması bakımından hayli yardımcı göründü gözme. Hatta kendini idare etme yönteminin Peygamber (a.s.)'dan alınma bir yöntem olması daha da çekici ve uygulanabilir kıldı bu yöntemi benim için.
Buyrun iyi okumalar:

06 Temmuz 2015

Anne Olduktan Sonra Duyduğum Rahatsız Edici Sorular II

İkiz evlatlarımın olduğunu duyan herkesin tebrikten sonra ve hatta bazen önce sorduğu soru "normal yollardan mı? " oldu. Yani bir bebeğin anne karnında zuhuru için gerekli tabi süreçten geçip geçmediğimi soruyor. Biz ne zaman bu kadar utanmaz olduk?  Bu denli mahrem bir mevzuyu nasıl sorma cüreti gösterebiliyoruz anlamıyorum. Soranların tahsili, kültürü ve görgüsü hangi seviyede olursa olsun soru değişmiyor. Peygamber (a.s.)'ın bu konuya dair lanetini hiç mi işitmedik? Hem size ne bu çocukların dünyaya nasıl geldiğinden, hımm , size ne?

08 Haziran 2015

Kızılkayazade Aram Efendi İle

Bir telefon görüşmesi esnasında evin abisinin sesi ve görüntüsü kesilir. Telefona devam ederken iz sürmeye kalkan anne gördükleri karşısında küçük dilini yutmak üzeredir.

Küp gofret torbası ebeveyn yatağı üzerine tozuyla birlikte boşaltılımış, oyuncak kürek ve tırmıklar kullanılmak suretiyle itinayla anne sütü saklama poşetinin içine dolduruluyor. 

Telefonun öte ucundaki arkadaş annenin kontrolü ele alması için telefonu kapatmayı teklif eder. Anne ise ses kısıklığından mütevellit sükunet dolu gönleri bozmak istemez. Zira böyle durumlarda bazen oğluna ses yükseltmekte olmaktan oldukça rahatsızdır. Kendinin kendine yaptıramadığını sesi yaptırmıştır ve böylece olanlara daha sakin yaklaşan bir anneye dönüşüvermiştir. E hoşlanmadığımız durumlarda hayır vardır (Bakara 2/ 216)  değil mi? Allah bilir biz bilemeyiz. Böyle olunca telefon konuşması devam eder ve bitince sakince ve birlikte dökülenler toplanır, gerekli hatırlatmalar sakince yapılır. Çok şükür!

İkizlerle 45. gün: Sahne I

Gece yarısını çoktan geçmiş... Mama yapmak üzere mutfaktayım. Mutfakta olduğumun bilincindeyim ancak ne duyuyor ne de görüyorum. Her yer fulu... Bir süre sonra kendime geldim. Gördüklerim şöyleydi: Buzdolabından az irmik helvası olan bir tabağı çıkarıp mama için hazırladığım suyu onun içine dökmüşüm. Toz mama ise hasır nihalenin üzerinde minik bir tepecik oluşturmuş her nasılsa... İçeriden baştan beri derinlerden gelen ikizlerin erkeğinin şimdi ise gayet net ve gür ağlama sesleri...

Rabbime emanetsiniz çocuklarım...

Not: Aile boyu hastayız. Gece nöbeti yorgunluğunun yanına bir de ses kısıklığı ve şiddetli baş ağrısı eklenince böyle sahneler oluyor zahir.. Görelim Mevla neyler...