24 Aralık 2018

Çocuklara Kitap Okumanın Başlangıcı ve İçeriği Üzerine


Bugün üyesi olduğum bir sosyal medya grubunda çocuklara kitap okumaya başlama zamanı ve şekline dair yöneltilen bir soruya cevaben verdiğim bilgileri burada da kayıt altına almak istedim. Soru; çocuklarınıza ne zaman kitap okumaya başladınız, hangi kitapları niçin tercih ettiniz, şeklindeydi. Benim cevabım ise şöyle oldu:

Büyük oğlumda kundaktayken Kur'an ve kucağıma oturabilir hale geldiğinde Erdem Yayınlarından Şafak Tavkul çizimi Çocuğun Duası ile başladık kitap okumaya. Kuranı sadece dinliyordu ama oturabilir hale geldiğinde kitaba pat pat vurmaları da başlamıştı. Şimdi altı yaşında ve o Dua kitabını hala çok sever. Onun ve kardeşlerinin ilgisi nedeniyle evde fazla bulundurup bebekli misafirlerime hediye verdiğim oldu. Uzakta olmasam size de postalardım bir tane. Benim dikkatimi çeken gözleri büyük çizilmiş karakterler çok dikkatini çekiyordu o zamanlarda. Sonra biz kitapçıya gitmeden sevgili Betül Özel Çiçekve Esma Ozel rahmetli muhterem anneleri Ayşe teyzeyle bizi ziyarete geldiklerinde bir DK dokun hisset hayvan kitabı ve bir de kumaş Ali Babanın Çiftliği kitabı getirmişlerdi. Ne çok sevmişti oğlum o kitapları. Kardeşleri de öyle. Bir yaşına kadar bunlar ve bir iki sade içerikli tübitak kitabıyla götürdük. Sayfasında az çeşit renk ve figürü olan kitapları sevdi önce. İki yaştan sonra daha detaylı hikayeli kitaplara ilgi göstermeye başladı. Sanırım ilk uzun metinli kitabı Kütüphanedeki Aslan'ı aldığımızda üç yaşını bitirmişti. Kardeşleri çocuk kitapları cennetine düştüklerinden onları bu seyri hayli hızlı oldu. Sözümü Mevlana İdris'in bir vecisesiyle bitireyim. "Bir tane iyi yazılmış bir kitabı defaatle okumak bir sürü kötü yazılmış kitabı okumaktan yeğdir." Bu ifadeye erken çocuk kitapları için iyi çizimi de ekleyebiliriz.


Bu konuda yukarıda verdiğim cevaba ilaveten bir iki mesele daha var temas etmek istediğim. Birincisi Aram'ın bu kitaplardan başka iki kalın sayfalı minik kitap seti daha oldu aslında. Birisi Arapça birisi Türkçe olan setler hediye geldiğinde çok mutlu olmuş, Aram renkleri ve nesnelerin her iki dilde karşılığına aşina olacak diye sevinmiştim. Ancak resimlerindeki yoğunluk ve renk zenginliği nedeniyle Aram o kitaplara çok sonraları ilgi gösterdi. O vakte kadar da maalesef kısmen yıprandılar. Yine de Aram'ın kardeşlerinin de ihtiyacını görecek kadar yaşadılar. Hatırlıyorum da bilhassa Sıddîka çok sevdi eline sığan boyda kitapları incelemeyi. İkincisi ise çocuklara hareketli ve içinden şehir yükselen kitaplar almayı hiç düşünmedim. Kitabı oyun aracı olarak tercih etmedim genellikle. İlk hareketli kitaplarını Aram beş ikizler üç yaşındayken aldım. Aram'a içinden şehir değil ama araba yükselen kitabını da yine beş yaşında aldım. Tahmin ettiğim gibi ilgi çekme ömürleri gayet kısa oldu. Çocuklar resimleri net ve yumuşak geçişli, yazıları büyük ve yumuşak hatlı kitapları tercih ettiler. Bu durumu bir Vinnie ve Balkabağı kitabı bozdu. Onun karmaşık çizim atmosferine rağmen yeri ayrı Aram'ın gözünde. Aram da Sıddîka da Salih de kitabı resminden okumayı çok seviyorlar. Saatlerini geçirebiliyorlar bu şekilde. Birbirlerine resimlerden okuduklarını anlatabiliyorlar.  Yazılı olanı dinlerken onlar hala resimden kendi hikayelerini takip ediyor bazen. Bu okuyucu için yorucu oluyor tabi ama sonuçta müthiş bir tecrübeye dönüşüyor onlar için. Bu durumda ÇETÖ editörü Mevlanâ İdris Zengin'e yukarıda aktardığım sözünde hak vermemek elde değil.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder