Kudüs'de Üç Ramazan Günü: 2. Gün

Kudüs'de olmanın huzuru,

kısa kalacak olmamızın verdiği telaşı bastıramadı bu sabah. Hristiyanların mahallesine ziyaret ile açılışı yaptıktan sonra hızımızı alamayıp Yahudi Mahallesi ile devam edince güne öğleyin Müslüman Mahallesinin merkezi Mescid-i Aksa'da ara vermek zorunda kaldık. Otelde kısa bir dinlenme sonrasında soluğu Zeytindağının diğer ucunda aldık. Manzarası harikaydı. Mescid-i Aksa, Kubbetu's-Sahra ve dahi Kudüs'ü çevreleyen tepeler tüm çıplaklığıyla görülüyordu.



Gelin şimdi biraz da resimlerle görelim ne yapmışız, ne görmüşüz, ne öğrenmişiz...

Suq Aftimos

Suq Aftimos çarşısının girişinden Kıyame Kilisesine geçerken.

Kıyame Kilisesi

Hristiyanlığın tüm mezheplerini buluşturan kilisenin, Kıyamet kilisesinin anahtarı bu Müslüman bey efendide. Her sabah tüm Hristiyan mezheplerinin temsilcilerinin düzenlediği özel bir ayinle kilisenin kilidini çevirip açan beyefendi olur kendisi.
Kimsine göre Hz. Ömer (r.a.)'dan beri, kimisine göre Selehaddin Eyyubi'den, kimine göre ise Osmanlıdan beri bu kilisenin anahtarı iki Müslüman ailede. Biri açıyor diğeri kapatıyor.  Hristiyanlar kıyamet kilisesinde vazife dağılımı hakkında anlaşamayınca kapının anahtarı Müslüman bir aileye verilip diğer bakım işleri de mezhepler arasında tasnif ediliyor. Abdülmecid zamanında yapılan bu bakım tasnifi hala yürülükte. 

Hz. Ömer Kudüs'ü teslim aldığında namaz vakti girmiş, kendisine Kıyamet kilisesi gösterilmiş namaz kılma yeri olarak. Hz. Ömer ise Müslümanlar daha sonra o kiliseye dokunmasın, camiye çevirmesin diye namazı kilisenin karşısında açık saha da şimdi Hz. Ömer Camiinin olduğu yerde kılmış.