Okuduğum bir blog yazısı vesile oldu anne olduğumdan beri üzerinde düşünüp konuştuğum ama hiç yazmadığım bu konuda buraya bir kayıt düşmeme. Bunlardan bazıları şöyle:
- Bilhassa hayat şartlarının çocukların varlığı hesap edilmemiş olarak düzenlendiği ortamlarda bir anne olarak zorlandığımda
"Artık annesin... "ile başlayan cümleler. Çoğunlukla zihinlerde oluşturulmuş engeller yahut kalıplar sebebiyle sıkıntınızın normalleştirilmesi kadar can sıkıntısını artıran bir şey olmuyor o esnada.
- İki buçuk yaşındaki oğlumun var iken ikiz bebek beklediğimi duyanların
"isteyerek mi oldu?"sorusu. Cevabın ne olmasını bekliyorsunuz Allah aşkına?
- Havaların biraz bozulmasıyla başlayıp kış boyu duymaktan yorgun bırakan ve ilk baharda bir türlü sonlanamayan, hatta aynı kişi tarafından defaatle sorulabilen bir soru da
"üşümüyor mu bu?"Bunların yanı sıra beni bir anne olarak çok zor durumda bırakan iki konudan söz etmeden geçemeyeceğim.
- Çocuk parkına gelen ebeveynlerin yanlarında evlatlarına fabrika ürünü uzun ömürlü atıştırmalık getirmesi ve bununla kalmayıp hiç izin almadan başka çocuklara da bunlardan ikram etmesi. Alerji diye bir hastalık duydunuz mu hiç? Hani şu neredeyse her çocuğun tecrübe ettiğinden... Hiç mi vicdanınız yahut neden olabileceklerinize dair öngörünüz yok? Kendi evladınızı nasıl beslediğinize karışmam haddimi aşmam olur muhakkak ancak ikram ettiğiniz ve böylelikle iyilik yaptığınızı düşündüğünüz davranışınızla hem başka bir çocuğun sağlığına zarar verdiğiniz gibi annesinin çocuğuna kazandırmaya çalıştığı alışkanlıklara büyük darbeler vuruyorsunuz.En azından çocuğun anne babasından izin alabilirsiniz.
- Çocuk sever büyüklerin bir sevgi gösterisi olarak şimdilerde yaygın olan akıllı telefonlarını ceplerinden çıkarıp video izletmesi yahut oyun oynatması ve hatta öğretmesi, yine anne baba izni olmadan...
Bunlar da böylece kayıt düşülsün sanal alemin tarih sayfalarına...
Saygı ve selametle
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder