30 Kasım 2016

Gülbeşeker İle Kestane'nin Yolculuğu: Beslenme



Çocukların arada onlarla vakit geçirmeye, oynamaya gelen bir ablaları var. Üniversite öğrencisi hayat dolu bir kız. Arada benim dahi işi gücü bırakıp aralarına katılasım geliyor. Öyle candan ve spontan bir abla. Bugün sabah o geldiğinde çocuklar kahvaltılarını yapmamışlardı henüz. Masaya oturduklarında ikizlerin önüne tabaklarını koydum ve birer çatal verdim ellerine. Ablaları çok kaygılandı. "Ama şimdi bu böyle hiç iyi olmadı sanırım" dedi. Aklından kim bilir ne felaketler geçiyordu. "Bırak kendileri yesinler" dedim. Çaresiz çekti kendini.

Ben uzun süredir yemeklerde Kestanemin eğilimini fark edip eline çatal vermeye başlamıştım. Bugün artık ikizler bir buçuk yaşında ve tabaklarından çatal ve kaşıkla bir şeyler yiyebiliyorlar. Bazen elle yemek istiyorlar, bilhassa Gülbeşeker öyle tercih ediyor. Doymaya yakın çatal, kaşık ve tabaklar havada uçabiliyor zaman zaman. Yerler tabi ki kirleniyor, ama değiyor. İyi bir gözlem etrafın fazla dağılmasına karşı tedbir almak için yeterli zaman veriyor yemeğe eşlik edene büyüğe.
Bugün ablalarının yüzündeki hayranlıkla karışık hayreti gözlemleyince çocukların kendilerine yetmelerine kendi kendime sevinmediğimi anladım. Kestanemin çatalı güzelce kavrayıp, tutturamadığını diğer eliyle çatala geçirip iştahla yemesini, Gülbeşekerimin bitirdiği tabağını özenle masanın ilerisine itmesini, tekrar yemek teklif ettiğimde almak istediğini işaret edip aynı özenle tabağı geri almasını ağzı açık izledi ablaları. Gözlerine inanamadı. "Çocuklar muhteşemler" dedim "Yeter ki fırsat verilsin kendilerini gerçekleştirmeye...". "İlk defa gözlemliyorum" dedi. Yüzündeki gülümsemeyi kendisinin de görmesini isterdim. Kim bilir kalbinde aklında ne ufuklar açıldı sonsuza doğru. İnsan büyük mucize, bilhassa hayat yolunun en başında olanı... İzleyelim ve şükredelim.

Not: Son fotoğraf ikizlerin ağabeyleri Aram'a ait. O da bebekliğinden beri kendisi yedi yemeklerini. Bu gün dört buçuk yaşında ve fotoğrafta balığı kılçığını kendisi ayıklayarak yiyiyor.

3 yorum:

  1. Maasallah Melek'lerinize, benim Yahya da çorba dısındakileri kendi yiyebiliyor da ben sizin kadar sabırlındeğilim ki :( hatta bazan yemegi cok yavaş yendiğinde 7 yaşında olanın ağzına da bekleyemeyip ben sıkıştırıyorum kaşığı ;) malum yandan Bebek ağlayınca... Maaşallah size de

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yavaşlıktan ziyade ben de yere dökülmesinden dolayı çok yoruluyor hatta beziyorum. Ancak kendilerine yettiklerini görmem yorgunluğumu hafifletiyor. Sanırım ilk çocuğumda onun hızında yaşamı kabul etmiştim öyle de devam ediyoruz. Yine de "hadi" kelimesinin ağzımdan sık döküldüğü zamanlar olmuyor değil. :)

      Sil
    2. Yahya'ya kocaman sevgiler. Kaşık tutan ellerinden öperim. :)

      Sil