12 Mayıs 2016

Bu Alem Benim Okulum: İlk Abdest


 Evladımıza temyiz yaşına gelene kadar dini eğitim vermemeye karar vermiştik.
Çünkü bilhassa bu yaşlarda en iyi öğrenimin yaşamdan örnek alma ile olabileceğine inanıyorduk.
Aram, bu vakte kadar ihtiyacı olan tüm davranışları nasıl model alma yoluyla  öğreniyorsa

dînî pratiği de öyle öğrenecekti.
Nitekim öyle de yaptık. Benim yatırırken sesli okuduğum yatarken okunması sünnet olan sureler, şahsi arabamızla yolculuk yaptığımızda kısa surelerin bir kez cd'den çalınması ve babasının evde olduğu akşamlarda kıldığı akşam ve yatsı namazlarını sesli kılması dışında oğlumuzun dünyaya gelmesiyle hayatımıza ilave ettiğimiz bir dini ritüel de olmadı.

Yaşı ilerledikçe bir çok günlük işimize dahil olduğu gibi 
görünür ibadetlerimize de eşlik etmeye başlamıştı.
 İki buçuk yaşındayken  bir gün birlikte markete alışverişe gidiyorduk. 
Yolda kendi kendine İhlas Suresini okuyordu. 
Kimi yerlerini doğru telaffuz etmiyordu veya atlıyordu ancak ne okuduğu belli oluyordu. 
Kendimi okuma hatalarını düzeltmeden tutmam hayli zor oldu ama tuttum. 
Aynı konuşmayı öğrenir gibi öğrenecekti sureleri. Önce hatalı ve sonra düzgün okuyacaktı. Konuşmaya düzeltmek maksatlı müdahalenin öğrenime ket vurduğunu söyler ya uzmanlar. 
Aram'ın sure okuma hatalarını düzeltmedim o nedenle.  
Sonra buna Fatiha suresini ekledi. Nihayet üç yaşını geçtiğinde hala telaffuz hatalarıyla ancak kayıt yapabileceğim netlikte okuyordu İhlas ve Fatiha Surelerini.

Babaannesinin ve dedesinin katkılarıyla öğrendiği tekbir ve salat-u selam 
sanırım melodik yapısı nedeniyle daha hızlı yerleşti diline. 
Yine sadece bizden değil
 diğer büyük aile fertlerinden de gördüğü namaza 
arzu ederse kamilen eşlik edebiliyor. 
Ancak şu sıralar cami onun için geniş bir oyun alanı.

Yazının sebeb-i vuruduna gelecek olursam, 
Aram bu gün ilk abdestini aldı. 
O kadar heyecanlıyım ki... 
Hem de kendiliğinden bana söyledi abdest almak istediğini. 
Bu heyecanımı daha da artırdı. 
İnsan fıtratına, fıtratın İslam üzere olduğuna güvenim tam ise de ister annelik hassasiyeti, ister tevekkül eksikliği ister tez canlılık deyin bir gün bunu isteyecek mi sorusu aklımın bir köşesinde duruyordu. Ve nihayet sorumun cevabı geldi.
Bu gün akşam üzeri kendisine yemekten önce namaz kılmam gerektiğini söylediğimde Aram, "Anne, ben de namaz kılmak istiyorum." dedi.
 "Tabi oğlum, abdest alayım birlikte kılarız" dedim. 
Aram "Ama anne, benim de abdest almam lazım."dedi. "Ama beni lavaboya çıkarman lazım." 
Ben şaşırdım tabii, niye ki diye düşünürken o şekilde ayaklarını yıkadığımı hatırladım.
 "Oğlum, abdest ayak yıkamaktan ibaret değil ki. O son adım. Gel önce alçak lavaboda sen abdeste başla ayaklarına da ben yardım ederim." dedim. 
Evimizin onun boyuna daha yakın olan lavabosunda ben tarif ettim o abdest aldı. 
Bir yandan onu izlerken kalbim yerinden çıkacak gibi oluyordu, içimden dualar ediyordum.
 Sıra ayaklarına geldiğinde birinde ben yardım ettim,
 diğerinde tabureyle denedik, 
taburenin üzerindeyken ayağını kaldırınca yetişebildi ve buna çok sevindi. 
Aynı bizim gibi abdest alabilmişti. 
Yüzündeki büyüklerin yaptığını yapabilmekten kaynaklandığını düşündüğüm mutluluk ise 
görülmeye değerdi.

Namaza beraber durduk ancak birlikte tamamlayamadık tabi. 
Namaz esnasında seccadeyi tahtı eyleyen kızımla dikkati dağıldı.
 Mevlam
 üzerine vecibe olduğunda
 namazında müdavim olanlardan eylesin
 tüm Müslüman evlatlarıyla evladımızı. 

Amin!

Ramazan ayına yaklaştığımız şu günlerde bizleri hangi yeni öğrenmeler bekliyor merak edemeden duramıyorum doğrusu. 

En doğrusunu Allah  bilir!
   

2 yorum:

  1. Masallah! Ve Amiiin.. Bugun okudum yanilmiyorsam Diyanet Isleri Baskani cemaati uyarmis ve cok da hayirli bir is etmis peygamberin sirtinda torunu oldugu halde kildigi namazlari hatirlatmakla. Camiler meskenleri olsun insallah.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Camiler meskenleri olsun inşallah! Amin! :)

      Sil